Bu mektubumu, sıcacık bir bahar gününde, tam da Akdeniz’e karşı yazıyorum. Haliyle sana, iş hayatından ya da ekonomiden bahsetmem imkânsız… Evet, aşktan konuşalım diyorum. Sen ne dersin?
Beni bilirsin… Karışık denklemler, tuhaf stratejiler, ilginç oyunlar bana göre değil. Konu aşk ise formülüm gayet basit: 1+1= 1 Hepsi bu. Formüldekileri açıklayayım:
1= Sen, 1= Sevdiğin insan, Sonuç= Aşk.
Yine mi kuralları yok saydım sence? Doğru ya… Alışagelmiş aşk kurallarına baktığımda formül:
1+1+1+1+1…. sonsuz birlerolmalıydı. Yani, formüle kariyer uyumu, aile uyumu (çünkü tüm sülaleler birbirini tamamlamalı), memleket uyumu, dil/din/renk uyumu… ooof! Yüzlerce “uyum”eklenmeliydi. İnsanoğlunun aşk üzerine oynadığı bu oyun, bence en acımasız eylemlerden biri…
Hayır, adına örneğin anlaşmalı evlilik, sözleşmeli ilişki v.s. denilse hadi bir nebze kabul edilebilir de… Allah aşkına; sevgi, sadakat, aşk nasıl olur da -mesela- yaşanılacak evin oda sayısıyla denk tutulmaya gayret edilir?
Sen bari yapma, n’olur… Hayatındaki/kalbindeki insanın sadece ‘ruhunu’ görmeye çabala…
Kimseye bir şey ispat etmek zorunda değilsin çünkü kimse, seninle 7/24 zaman geçirmiyor. İnan bana “uygunsuz ilişkin” üzerine, en fazla bir hafta kafa patlatacaklar… Sonra hepsi yine elektrik-su faturalarına sinirlenip, çay demleyecekler. Sen, seni 1’e tamamlayan, gözlerini parlatan o insana odaklan. Eğer o da seni seviyorsa (ki umarım öyledir) -seni temin ederim- bu, asla kaybetmemen gereken en değerli şeyin.
Onunla bir araya gelmelisin… İkiniz varken diğer hiçbir şeye/kimseye ihtiyacınız yok. Ama hatırla, zamanınız da yok. Hayat koşar adım uzaklaşırken birilerini mutlu etmek için yok olmanıza, tükenmenize gerek yok. Kendini güçlü hisset. Savaş zırhlarını giy. Yolun uzun… Her şeye hazırlıklı ol.
Bu savaşın, kendi mutluluğun için olduğunu da unutma. Buna değer!
Pekâlâ… Aşk gurusu olmadığım kesin ama eğer şu an savaşmaya karar verirsen, bence en doğru adımı atmış olacaksın. Hatta bakarsın bir sonraki mektubumda “savaş sonrası yapılacaklar” üzerine iki kelam ederim.
Lütfen, mutlu olmak için elinden geleni yap…
Yine görüşelim.
Şimdilik bu kadar yeter.